Burak Yılmaz haklı ama yönetime ayıp etti
Burak Yılmaz’ın “3 maç sonra istifa edeceğim” sözleri, maçın skorundan çok daha fazla konuşuldu. Gerekçe olarak ise tribünlerden gelen kötü tezahürat ve küfürleri gösterdi.
Burak Yılmaz’ın siteminde haklı olduğu noktalar var. Takımı devraldığında Gaziantep FK’nın puanı sıfırdı. Bugün ise 23 puanla Avrupa hedefini konuşan bir takım haline gelindi. Bu tabloyu, Yılmaz’ın kendisi, ekibi ve sahadaki futbolcular ortaya koydu. Buna kimsenin itirazı olamaz.
Ancak burada sorulması gereken önemli bir soru var: Bu süreçte yönetimin suçu ne? Tribünlerde birkaç kişinin yaptığı kötü tezahürat yüzünden, kulübü yönetenlerin ve sağduyulu taraftarların sorumluluğu var mı? Elbette kimse küfürlü tezahüratı savunmaz. Biz de istemiyoruz. Ancak bu, maalesef futbolun doğasında olan ve birçok sahada görülen bir gerçek.
Burak Yılmaz’ın taraftara kırılması anlaşılabilir. Fakat bu kırgınlığın faturasını yönetime kesmek ne kadar doğru? Başkan Memik Yılmaz ve yönetim kurulu, Burak Yılmaz’ı takımın başına getirirken ona güvendi, sahip çıktı ve arkasında durdu. Bu güvenin karşılığında, kamuoyu önünde “istifa edeceğim” çıkışı yapmak, ister istemez yönetime karşı bir haksızlık olarak algılanıyor.
Böyle bir serzeniş varsa, bunun adresi önce başkan ve yönetim olmalıydı. Kulüp içi meseleler, kulüp içinde konuşulmalıydı. Basın toplantısında yapılan bu çıkış, camiada gereksiz bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Evet, Göztepe maçında Gaziantep FK iyi oynamadı. Futbolcularda bir düşüş var. Ama bu, futbolun içinde olan bir durum. Hiçbir takım sezon boyunca aynı grafikte gitmez.
Sonuç olarak Burak Yılmaz’ın duygusal tepkisini anlıyorum. Ancak bu kararın bir kez daha, sakin kafayla düşünülmesi gerekiyor. Yönetimle masaya oturulmalı, karşılıklı konuşulmalı. Çünkü bu taraftar bugün kızar, eleştirir; yarın yine takımını bağrına basar. Gaziantep FK’nın ihtiyacı olan da tam olarak budur: Ayrılık değil, birlik.