betist ankara escort izmir escort bayan Bahçeşehir Escort bonus veren Betoffice Mebbis Giriş tipobet betkom 1win jojobet casibom

REEL SEKTÖRÜN VİRÜSE KARŞI DESTEĞE İHTİYACI VAR

Türkiye hükümetinin süreci övgüye

Türkiye hükümetinin süreci övgüye değer bir performans ile yönettiğinin altını çizen GTO Başkanı Tuncay Yıldırım, krizin olumsuz etkilerinin en aza indirgenebilmesi için iş dünyası ile hükümetin birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti.

Sürecin yönetiminde gösterdikleri hassasiyet için teşekkür eden Yıldırım açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:

“Küresel ekonomide gıdadan tekstile, otomotivden turizme, akıllı cihazlar endüstrisinden havacılığa kadar kısacası birçok sektörün başta Çin olmak üzere birçok ülkeyle sıkı bağı bulunmakta. Özellikle Çin, “dünyanın üretim atölyesi”…  Ama atölyede üretim durmuş durumda. Dolayısıyla da ekonomilerde daralma ve fiyat artışları söz konusu. 2020 için küresel ekonomik büyüme beklentisini yüzde 2,9’dan yüzde 2,5’e indiren Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), salgının yayılmaya devam etmesi durumunda oranın yüzde 1,5’e kadar düşebileceğini açıkladı. Hükümetleri de “hızlı ve güçlü” bir şekilde ekonomik ve sağlık alanında adım atmaya çağırdı. Türkiye özellikle sağlık alanında güçlü adımlar attı. Gösterilen hassasiyet için teşekkür ediyoruz. Piyasalarda güvenin yeniden tesisi için reel sektörün de karar mekanizmalarının da üzerine düşeni yapması gerekiyor.”

Dış ticarette taahhütleri yerine getirememe riski nakit akışını bozar

İran ve Irak sınırının kapatılması ile Türkiye için yaklaşık 17 milyar dolarlık ticaretin tehlikeye girdiğini ifade eden Tuncay Yıldırım, dış ticarette taahhütleri yerine getirememe ve bunun neticesinde piyasaların nakit akışının durma riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Kapatılan sınır kapıları sadece o ülkelere yönelik değil transit geçilerek ihracat yapılan özellikle Türki Cumhuriyetlerine yapılan ihracatımızın da aksamasına yol açmaktadır.

Yıldırım şöyle devam etti: “Bilindiği üzere ithalat ve ihracat işlemleri genellikle firmaların karşılıklı taahhütlerinin yer aldığı akreditif uygulamaları ile gerçekleşiyor. Bankalardan kullanılan ihracat kredileri var. Teminat mektupları, çekler, senetler var… Virüs nedeniyle ödenmeyen Çek ve senetler olabileceği gibi, yerine getirilmeyen taahhütlerde olacaktır.

Gümrük kapılarındaki geçişlerin durdurulmasının ardından birçok firma hâlihazırda komşu ülkelerle olan ticari ilişkilerinde verilen satış veya alım taahhütlerini ve temrinlerini yerine getiremeyecek duruma geldi.

Devlete ihracat taahhüdünde bulunmak şartıyla Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) alarak, ihraç edilmesi planlanan malların üretiminde kullanılacak olan hammadde, yardımcı madde, yarı mamul, mamul, ara malı ve ambalaj ithal eden işletmeler taahhüt edilen sürede malı teslim edememe ve buna bağlı olarak da DİİB kapsamındaki teşviklerden yararlanamama riskiyle karşı karşıya.

Satışların ve tahsilatların yavaşlaması nedeniyle zincirleme bir nakit darlığının doğması da olasılık dahilinde. Böyle bir durumda şirketlerin birbirlerine olan borçlarını ödeyememeleri söz konusu olabileceği gibi Devlete ödenmesi gereken vergilerin de ödenmemesi söz konusu olabilecektir.”

Kapsamlı bir pakete ihtiyaç var

“Yaşanan krizin ekonomik bir çöküntü yaratmaması için vergi ödemelerinden, borç ertelemelerine ve yeni kaynak imkânına kadar geniş kapsamlı bir destek paketinin devreye sokulması gerekiyor” diyen Yıldırım, paket içeriği için şunları söyledi:

·        Salgın hastalık, Vergi Usul Kanunu kapsamında mücbir sebep olarak tanımlanıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı hastalıktan etkilenen bölge, sektör veya mükellef grupları için mücbir sebep hali ilan etmeli.

·        DİİB ve ihracat kredisi kapsamında taahhüt edilen ihracatın yapılamamasının mücbir sebep kabul edilerek tarihlere öteleme getirilmeli.

·        Virüs nedeni ile yapılamayan ihracatın firmaların ihracat kredi limitlerini etkilememesinin sağlanmalı.

·        Vergi ve krediler için faizsiz erteleme sağlanmalı.