ads
ads
DOLAR 42.70 ₺
EURO 50.17 ₺
STERLIN 57.09 ₺
G.ALTIN 5,898.49 ₺
BTC 90,085.42 $
ETH 3,078.75 $
BİST 0.00
    ads
    ads

    Yılmazkaya: “Hırsızlık Türkiye’nin bir numaralı suçu”

    GUNDEM 0
    Yayınlama: 6 Ağustos 2019 Salı 11:15 Kaynak: Haber Merkezi Editör: Gaziantep Tutku

    Yılmazkaya: “Hırsızlık Türkiye’nin bir numaralı suçu”

    CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya, ekonomik sıkıntılarla birlikte artan işsizlik ve yabancı uyruklu sayısının çokluğunun da etkisiyle son yıllarda hırsızlığın ülkemizde birinci sıraya yerleşen suç türü olduğunu gerekçe gösterip Meclis araştırması istedi.
    Konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisine taşıyan Yılmazkaya önergesinde, “Her
    geçen yıl büyük oranda artış gösteren hırsızlık vakaları sonrasında yüzbinlerce
    mağdur, kanuni boşluklardan dolayı sonuçlanamayan davalar, güvenlik güçleri
    tarafından yakalanan hırsızların onlarca hırsızlık dosyası olmasına rağmen yasal
    boşluklar nedeniyle adliyeden serbest bırakılması artık toplum tarafından da
    tolere edilemez bir noktaya ulaşmıştır” ifadelerine yer verdi.
    1,5 MİLYON ASAYİŞ OLAYININ ÜÇTE BİRİ HIRSIZLIK
    “Ekonominin gün geçtikçe kötüye gittiği, işsizliğin her geçen gün artığı
    Türkiye’de önü alınamayan hırsızlık vakalarının her yıl artarak devam etmesi
    vatandaşın can ve mal güvenliğini tehdit eder bir noktaya gelmiştir” diyen
    Yılmazkaya, “Geçtiğimiz yıllarda meydana gelen 1,5 milyon asayiş olayının
    üçte birini hırsızlık vakalarının oluşturduğu, böylece hırsızlığın ülkemizde
    birinci sıraya yerleşen suç türü olma özelliğini taşıdığını” ifade etti.
    İnsanların Can ve Mal Güvenliği Kalmadı!
    Derlenen verilere göre, 2008’de 256 bin olan hırsızlık vakası, 2009’da 304 bin
    olurken, 2010’da bu rakamın 344 bin yükseldiği görülmektedir. Hırsızlık
    vakaları, 2011’de de artış göstererek 351 bin, 2012’de 405 bin, 2013’te ise 447
    bine kadar yükselmiştir. 2017 yılında 600 bin dolayında olan hırsızlık vakası
    toplumu can ve mal güvenliği açısından tedirgin etmektedir.
    Türkiye’deki Yabancıların Çok Olması da Etkili
    “Yetkili kurumların resmi kayıtlarına göre, Milletvekili olduğum Gaziantep
    İlinde ekonomik sıkıntılarla birlikte artan işsizlik ve yabancı uyruklu sayısının
    çokluğu hırsızlık vakalarının tetikleyen önemli nedenlerin başında gelmektedir”
    diyen Yılmazkaya;
    “Resmi verilere göre, Türkiye’de 2008- 2017 yılları arasında hırsızlık
    vakaları yüzde 140’ın üzerinde artış göstermiştir. Uzmanlar, hırsızlık
    olaylarında yaşanan patlamayı toplumsal bozulmaya, ekonominin kötü
    gidişatına ve yasaların caydırıcı olmamasına bağlıyor.

    Son yıllarda artan hırsızlık vakalarının ülkemizde birinci sıraya yerleşen
    suç türü olduğu, mağdurların can ve mal güvenliğini tehdit eden olayların
    haber bültenlerini yoğun bir şekilde meşgul ettiği net bir şekilde görülmektedir”
    ifadelerine yer verdi.
    Yılmazkaya TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesinde şu gerekçelere
    yer verdi;
    “Ekonominin gün geçtikçe kötüye gittiği, işsizliğin her geçen gün artığı
    Türkiye’de önü alınamayan hırsızlık vakalarının her yıl artarak devam etmesi
    vatandaşın can ve mal güvenliğini tehdit eder bir noktaya gelmiştir.
    Her geçen yıl büyük oranda artış gösteren hırsızlık vakaları sonrasında
    yüzbinlerce mağdur, kanuni boşluklardan dolayı sonuçlanamayan davalar,
    güvenlik güçleri tarafından yakalanan hırsızların onlarca hırsızlık dosyası
    olmasına rağmen yasal boşluklar nedeniyle adliyeden serbest bırakılması artık
    toplum tarafından da tolere edilemez bir noktaya ulaşmıştır.
    Hırsızlık yapanların sadece bu suçla kalmadığı çoğu zaman hırsızlıkla beraber,
    yaralama ve can kaybı gibi vahşet olaylarının da yaşandığı medya aracılığıyla
    kamuoyuna yansımaktadır. Ne yazık ki, çıkarılan kanunlar, arttırılan polis ve
    güvenlik görevli sayısı bu olayların yaşanmasına engel olamamaktadır.
    Yasalarımızda büyük boşluklar olduğu aşikâr!
    Geçtiğimiz yıllarda meydana gelen 1,5 milyon asayiş olayının üçte birini
    hırsızlık vakalarının oluşturduğu, böylece hırsızlığın ülkemizde birinci
    sıraya yerleşen suç türü olma özelliğini taşıdığı net bir şekilde görülmektedir.
    Yetkili kurumların resmi kayıtlarına göre, Milletvekili olduğum Gaziantep
    İlinde ekonomik sıkıntılarla birlikte artan işsizlik ve yabancı uyruklu sayısının
    çokluğu hırsızlık vakalarının tetikleyen önemli nedenlerin başında gelmektedir.
    Resmi verilere göre, Türkiye’de 2008- 2017 yılları arasında hırsızlık
    vakaları yüzde 140’ın üzerinde artış göstermiştir. Uzmanlar, hırsızlık
    olaylarında yaşanan patlamayı toplumsal bozulmaya, ekonominin kötü
    gidişatına ve yasaların caydırıcı olmamasına bağlıyor.
    Derlenen verilere göre, 2008’de 256 bin olan hırsızlık vakası, 2009’da 304 bin
    olurken, 2010’da bu rakamın 344 bin yükseldiği görülmektedir. Hırsızlık
    vakaları, 2011’de de artış göstererek 351 bin, 2012’de 405 bin, 2013’te ise 447
    bine kadar yükselmiştir. 2017 yılında 600 bin dolayında olan hırsızlık vakası
    toplumu can ve mal güvenliği açısından tedirgin etmektedir.
    Yılda 25-26 bin aracın çalındığı ülkemizde, günde çalınan araç sayısı
    ortalama 70-80 iken, İstanbul günlük 31 araç ortalamasıyla hırsızlığın en

    fazla yapıldığı il olarak ilk sırada yer almaktadır. Araç hırsızlığı en çok
    Marmara Bölgesi’nde, en az Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaşanıyor. Aylık
    olarak bakıldığında ise İstanbul’da ayda yaklaşık 900-1000 araç,
    Ankara’da 250-300 araç çalınıyor.
    Her geçen yıl ürkütücü boyutlara ulaşan hırsızlık olaylarında Türkiye’de saatte
    15-20 ev, işyeri soyuluyor, günlük rakam 400’ü aşıyor!
    Araştırmalara göre Türkiye’de hırsızlık kurbanlarının yüzde 80’i masrafları göze
    alıp evini değiştirmeyi tercih ediyor.
    Hırsızlık suçunu işleyenlerin yaş aralığına baktığımızda: %79’unu 20 yaş altı,
    %21’ini ise 20 yaş üstü oluşturuyor.
    Emniyet birimlerince suçlu yakalama oranlarında artış görülmesine rağmen her
    yıl yüzbinlerce insanın canını yakan hırsızlar, kısa süreli cezalarla serbest
    kalıyor. Çaldıkları ziynet eşyaları ve paraların yanlarına kâr kaldığı
    hırsızların birçoğu ise serbest kalır kalmaz çalmaya devam ediyor. Çünkü
    Türkiye’de hırsızlık suçunun ciddi bir cezası yok. Bu nedenle yakalandıktan
    kısa bir süre sonra cezaevinden çıkan hırsızlar, rahatlıkla çaldıkları mallara
    kavuşuyor. Türk Ceza Kanunu’nun basit hırsızlığı düzenleyen 141. maddesi 1
    yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.
    Hukuki anlamda yargılamalar süratli gerçekleşmiyor, cezalar caydırıcı değil.
    Türkiye bir ‘af ülkesi’ olduğu için cezaların bir şekilde süresinin azalacağına,
    paraya çevrileceğine dair inanç hep var. İşsizlik gibi iktisadi nedenler ve
    cezaların layıkıyla verilmemesi bu suçlardaki artışı beraberinde getiriyor.
    Milletin can ve mal güvenliğini tehdit eden hırsızlık vakalarının her geçen yıl
    aratarak çözümsüzlük yumağı haline geldiği bu sürecin, hukuki boşluklarıyla ele
    alınarak güvenlik ve toplumsal boyutlarıyla araştırılarak, tespitlerin yapılması,
    gerekli önlemlerin alınması, yaşanan sorunların çözümü adına gerekli adımların
    bir an önce atılması için; Meclis Araştırması” açılmasını arz ve talep ederiz.”

    İlk Yorumu Sen Yaz
    code